Muğla'nın Dalaman İlçesi'nde 1994-2004 yılları arasında Anavatan Partisi'nden belediye başkanlığı yapan, 2005 yılında Cavit Alan isimli bir kişinin öldürülmesi olayını azmettirdiği gerekçesiyle 14 yıl hapis cezasına çarptırılan Şevket Durmuş tutuklandı. Durmuş, cezaevine girmeden önce sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki takipçilerine tutuklanma kararını duyurdu.
Bodrum'da 2005 yılında Cavit Alan adlı bir kişinin öldürülmesi olayını azmettirdiği iddiası ile gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve 16 ay 11 gün cezaevinde yatan Dalaman eski Belediye Başkanı Şevket Durmuş, Cavit Alan'ı öldürdükleri belirlenen Hasan, Hüseyin ve Veli Sabuktekin'in yakalanmasının ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Şevket Durmuş, yaklaşık 2 yıl sonra görülen davada, 2009 yerel seçimlerine bağımsız aday olarak hazırlandığı sırada, hakkında 14 yıl hapis cezası kararı verilmiş ve tutuklanarak Muğla E Tipi Cezaevine gönderilmişti. Bu sürecin ardından mahkemenin kararına itiraz eden Şevket Durmuş, Yargıtay 1. Mahkemesinin sanıklardan bir kişinin avukat eksikliği gerekçesi ile kararı bozmasının ardından yeniden görülmeye başlanan davada, 7 Eylül 2010 tarihindeki duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.
O günden bu yana Dalaman'da bulunan ve yeniden siyasete dönme sinyalleri veren Şevket Durmuş'a kötü haber ise dün geldi. Yargıtay'da görülen dava sonunda Şevket Durmuş'un 14 yıllık hapis cezası onanınca eski Başkan, dün (26 Ocak) tekrar tutuklanarak Fethiye Cezaevi'ne götürüldü. Şevket Durmuş'un yattığı süre de göz önüne alınınca, Haziran 2014'e kadar cezaevinde yatacağı ve siyasi hayatının da bu kararla bittiği belirtildi.
Durmuş, tutuklanma kararını, cezaevine girmeden önce Facebook'taki sayfasından duyurdu. Facebook'daki hesabında yaşamındaki tüm zorluklarla mücadele ettiğini söyleyen Durmuş, şunları yazdı:
"Yargılandığım davada ilgim olmamasına rağmen haksızca suçlandım. Savunma yapmama fırsat bile verilmedi. Olay yerinde ne keşif yapıldı, ne de kişinin vuruluşu ile ilgili bilirkişi raporları istendi. Yargıtay'ın cezayı onaylaması üzerine savcılık yakalama müzekkeresi çıkarttı. Günlerdir aileme, anne babama, kardeşlerime eşime çocuklarıma durumu açıklamak istememe rağmen açıklayamadım. Güzel birşey olsaydı söylerdim, ama ben aranıyorum, cezaevine gideceğim diye nasıl söyleyebilirdim. Cezaevinde yatmak onurlu bir yaşamdan sonra nasıldır. Neyse bu durumda önümde 3 seçenek vardı. Birincisi intihar etmek, ikincisi kaçmak, üçüncüsü teslim olmak. İnancımıza göre intihar edemezdim, çok büyük günah olduğu için. Kaçamazdım sevenlerimin benimle ilgili inançlarına şüphe düşürmemek için. Benim için her saniyesi ızdırap ve çile olacak cezaevinde yaşamaya gitmek için Fethiye Cumhuriyet Başsavcısı'na giderek teslim olacağım. Allah bana sabır ve güç versin. Taktirini ve bundan sonra olabilecekleri sizlere, Yargıtay, Davalar Genel Kurulu, Anayasa Mahkemesi ile AİHM'e ve tabi ki en önemlisi Cenab-ı Allah'a havale ediyorum. Ve böylece de 51 yıllık yaşamımın 37 yıllık siyasi yaşam kısmı noktalanmış oluyor."
Cezaevine girmeden önce gazetecilerle telefonda konuşan ve oldukça moralsiz olduğu gözlenen Durmuş'un, "Bunu hak etmedim, haksız yere yatmaya gidiyorum, tüm dostlara selamlar" dedi.
|