Ameliyat olduğu 10 gün içinde Erdoğan'ı sadece bir kaç kişi görebildi. Bu kişiler Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis Başkanı Cemil Çiçek, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, KKTC Başbakanı İrsen Küçük ve Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Khalifa Al Thani ziyaret etti. Başbakan'ın Bakanlar Kurulu'na da katılmaması Ankara kulislerinde "Erdoğan kanser mi?" iddialarının daha da güçlendirdi.
Özelliklede Başbakan Erdoğan'ın, ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dursun Buğra laparoskopik kolon (kalın bağırsak) kanser müdahalesi alanındaki uzmanlığı ile tanınıyor olması ve Erdoğan'ın bağırsağından 18 cm'lik bölüm alınmış olması bu iddiaları iyice arttırıdı. Erdoğan Kanser mi? iddiasıyla ilgili çeşitli köşe yazarı da bu durumu köşelerine taşıdı.
Başkent siyasetini adeta kanser hücreleri sardı. Tayyip Erdoğan’ın geçirdiği “başarılı sindirim sistemi” ameliyatının ardından evindeki dinlenme süresini uzatması, yakın bir-iki arkadaşının (tabii ki doktoru da) dışında kimseye bilgi verilmemesi moralleri iyice bozdu.
Erdoğan’ın Bülent Arınç aracılığıyla gönderdiği selam bile siyasetçileri özellikle AKP’lileri tatmin etmedi.
Hal böyle olunca da, “Tayyip Erdoğan sonrası”na dair senaryolar da hemen vizyona sokuldu.
Peşinen söyleyeyim;
Bu satırların yazarının asla ve asla komplo teorileri ile işi olmaz. Ama, Başkentte AKP kulislerini en iyi tanıyan gazetecilerden biri olarak sağlam kaynaklardan duyduklarımı okuyucular ile paylaşmakmeslek namusumdur.
Erdoğan’ın aktif siyaset dışında çok yakın arkadaşı olan bir isim aynen şunu söyledi;
“Maalesef Tayyip Bey kolon kanseri”.
Şaşkına döndüm. Hemen karşı soruyu yapıştırdım;
“Doktorların yaptığı açıklamada öyle bir şey yok. ’Temiz’ dediler”
Haberi sohbet arasında fısıldayan kaynak gerçekten çok üzgündü;
“Tayyip Bey’i sen de tanırsın. Ağır bir hastalığı olmasa 15 gün evinde yatar mı?. Fotoğraflara iyi bak.”
Kaynağımın bu cümleyi kurduğu saatlerde, Bakanlar Kurulu’nun iptal edildiği haberi daha açıklanmamıştı. Dediği gibi yaptım.Tayyip Erdoğan’ın Biden ile görüşmesinden
servis
edilen iki kareye bir daha baktım. Doktor değiliz ama yakından tanıdığımız Başbakan’ın o
dinamik
görüntüsünden gerçekten eser yok. Bu, yine de fotoğraflara bakarak bize hüküm verme yetkisini vermez.
Başbakan Erdoğan, pazartesi günü yapılması gereken Bakanlar Kurulu'na yine katılamıyor. Erdoğan'ın çevresi her ne kadar "Başbakanımız turp gibi" dese de bunun gerçek olmadığı anlaşılıyor. Medya, korktuğu için Başbakan'ın kamuyu ilgilendiren sağlık sorununa ilişkin herhangi bir haber yapamıyor. Bu yüzden, Başbakanlık kaynaklı haberler "mutlak doğru" olarak kabul ediliyor. Oysa; Erdoğan'ın pazartesi günü yapılması gereken Bakanlar Kurulu'na YİNE katılamaması "işlerin yolunda gitmediği"ni gösteriyor.
ERDOĞAN'IN AMELİYATINI YAPAN KOLON KANSERİ LAP. UZMANI (SAFİLE USUL - GAZETEPORT)
Başbakan Erdoğan'ın, konusu hakkında açıklama yapılmayan ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dursun Buğra laparoskopik kolon (kalın bağırsak) kanser müdahalesi alanındaki uzmanlığı ile tanınıyor.
Çapa Tıp Fakültesi geleneğinden geliyor ve eski bir Çapa hocası.
....
Bu nedenle şüphelendim ama Prof. Buğra'nın okulundan yetişmiş cerrah arkadaşımın anlattıkları çok daha fazla detay veriyor.
Ben de kolon kanseri olduğunu düşündüm. Zaten hastanede bu kadar uzun kalması da bunu düşündürüyor. Kolon kanserine yapılan laparoskopik müdahaleden sonra kalın bağırsağın kanserli yeri kesilip alındığı ve henüz kesilen uçlar birbirine bitişmediği için hasta hiçbir şekilde bağırsak yoluyla beslenemez. Bunun yerine total parenteral besleme (tamamen bağırsak yolları dışı beslenme) uygulanır. Örneğin hasta kalori alabilmesi için damardan beslenir. Bu da ancak hastane ortamında olabilen birşey. Ayrıca hastanın burnuna, mide sıvısının karında birikmemesi için, sonda da takılır."
Bir de, şunu ilave etmeliyim, ki...
Kolon kanserine laparoskopik yöntemle müdahale edilmesi (karına, kesip-açmak yoluyla değil, karbondioxid ile şişirildikten sonra açılan çok ince yol hatları ile müdahale edilmesi) kolon kanserinin henüz çok ilerlememiş olduğuna delalet.